Main menu

Taşeronluk ülkemizde oldukça yaygın kullanım alanına sahip bir çalışma biçimi ve sağladığı avantajlar sayesinde her geçen gün daha da büyüyen bir pazar. Ülkemizdeki sanayi üretiminin artması, yabancı yatırımların hızlanması ve hizmet sektörünün genişlemesi ile birlikte taşeronluk hizmeti ihtiyacı ve taşeron şirket sayısı da artmaktadır. Peki; taşeronluk hizmeti almanın ve taşeron firma seçmenin püf noktaları nelerdir?

 

Taşeron Firma ile Çalışmak

Öncelikle şunu belirtelim; taşeron firma ile çalışmak farklı bir iş kültürüdür. Çözüm Ortaklığı esasına ve Kazan Kazan ilişkisine dayalı sağlam bir partnerlik sistemi inşa edilmesini gerektirir. Daha önce taşeron firma ile çalışma deneyimi yaşamamış şirketler ve yöneticileri için hem zor, hem de tehlikeli bir süreçtir. Zorluğunun başlıca sebebi taşeron firmaların İnsan Kaynağı ile çalışıyor olmaları sebebiyle diğer tedarikçilerden ayrılmalarıdır. Tehlikenin kaynağı ise taşeron firmanın yaptığı her işlemin kanuni olarak asıl işvereni de bağlaması ve müteselsil (birlikte / zincirleme) sorumluluk yüklemesidir. Detaylara inecek olursak:

 

Taşeron Firma ile Çalışmak Neden Zordur

• Taşeron firmalar genellikle personel temini ve istihdam hizmeti verdiklerinden tek enstrümanları İnsan Kaynağıdır. Taşeron firma ile çalışma kültürüne sahip olmayan bir işyerinde taşeron firma herhangi bir tedarikçi gibi düşünülebilir ve tüm çalışma şartları buna göre oluşturulabilir. Ancak taşeron firmaların işleyişleri ve kanuni sorumlulukları diğer tedarikçi firmalardan oldukça farklıdır. Herhangi bir tedarikçi (örneğin iş kıyafeti veya yemek tedarikçisi) ürün veya hizmetini oluştururken kullandığı hammaddelerin maliyetlerini vadelendirebilir ancak taşeron firmaların böyle bir şansı yoktur. Tüm ödemeler devlete ve personele yapıldığından borç öteleme imkanları yoktur. Dolayısıyla diğer tedarikçiler gibi vadeli satış yapma imkanları özkaynaklarına bağlıdır. Veya diğer tedarikçiler hizmetlerini kapasiteleri oranında olmakla birlikte anında artırabilirlerken taşeron firmalar yeni personel temini için İK süreçleri yönetmek zorundadırlar. Yemekhaneye "yarın 100 yerine 120 kişilik yemek çıksın" demek ile taşeron firmaya "yarın 100 yerine 120 personel gelsin" demek arasında çok ciddi fark vardır.

• Taşeron firmaların ekipleri ve yöneticileri genellikle profesyonel değildir. Pek çoğunun tek meziyeti bölgedeki iş kaynaklarıyla kontakları bulunması ve insan kalabalığı oluşturabilmeleridir. Profesyonel yaklaşım, endüstriyel bakış açısı, firma kültürünü algılama ve adaptasyon yönetimi, iş hukuku ve çalışma mevzuatı vb. konularda zayıf olan taşeron firmalar, hizmet alan işletmeleri ve yöneticilerini oldukça yorar. "Hizmet almak" amacıyla çıktığınız yolda kendinizi "taşeron firmayı eğitirken" bulabilirsiniz. Bu arada; evet, eğer eksikleri olduğuna inanıyorsanız taşeron firmanızı eğitmelisiniz. Aksi halde zorluklarla değil tehlikelerle yüzleşmek zorunda kalabilirsiniz.

 

Taşeron Firma ile Çalışmanın Tehlikeleri

• Taşeron firmaların yönetim kadroları genellikle zayıftır. Çoğu kurumsallık ve profesyonellikten uzaktır. Belli başlı birkaç İK işlemi dışında iş hukukuna ve çalışma mevzuatına hakim değillerdir. Fakat personel çalıştırmak son derece profesyonel bir iştir ve muazzam bilgi gerektirir. Personel giriş çıkış işlemlerinde, çalışma düzeninde, iş sağlığı ve güvenliği konularında, mesai hesaplama ve ödemelerde vb. tüm işlemlerde çalışma mevzuatının belirli şartları ve standartları bulunmaktadır. Asıl işverenin taşeron firma ile birlikte müteselsil sorumluluğu dikkate alındığında; asıl işveren, taşeron firmanın yaptığı her işlemden bizzat sorumludur. Çalışma Bakanlığı ve İş Hukuku uygulamalarında da durum böyledir.

• Taşeron firmalar genellikle ihale yöntemi ile yıllık olarak iş alırlar. Bir sene sonunda ne olacağı belirsizdir. Bu belirsizlik Kıdem - İhbar - Yıllık İzin vb. uzun süreli hesaplamaların doğru yapılamamasına neden olur. Rekabet ortamı ve düşük teklif verme güdüsü devreye girdiğinde taşeron firmaların aldığı ilk risk "personellerin sigortalarının az/eksik yatırılması ve kıdem / ihbar tazminatları ile yıllık izin haklarının ödenmemesi" yöntemine başvurmalarıdır. Bu ödemeler hesaba katılmadığında düşük fiyatlı bir teklif verilerek iş alınabilir ancak yıl sonu (veya birkaç yılın sonu) geldiğinde iki durumla karşı karşıya kalınır.

1- İhalenin aynı firmada kalması: Hizmete devam edecek olan taşeron firma, maliyet hesabına dahil etmediği ve her yıl artan tazminat, yıllık izin vb. yüklerin ağırlığı altında kalacaktır. Dürüst firmalar bu durumda ihale fiyatının artırılmasını veya zararı kabullenerek hizmetin sonlandırılmasını talep eder. Kalanlar ise (%99'u) bu ödemeleri yapmamayı seçer. Bu sebeple eski personelleri işten çıkarıp yeni personel alarak kıdem tazminatı ve yıllık izin ödemesi yapmamayı amaçlar. Bu da işyerinde ciddi bir işçi sirkülasyonuna ve verim düşüklüğüne sebep olur. Ayrıca; yeni personellerle çalışılsa dahi doğru yönetilemeyen giriş - çıkış işlemleri nedeniyle tazminat hak edişleri yaşanabilir. Bu süreçler sadece iş hukuku ve çalışma mevzuatı hakkında ciddi bilgi ve tecrübelere sahip ekipler tarafından yönetilebilir.

2- İhalenin farklı firmaya verilmesi: Bu durumda taşeron firmanın işletmeyle ilişkisi kesilecektir. Taşeron firma da risk alarak biriken maliyet yükünü ödememek yoluna gidecektir. Buradaki kritik nokta şudur; taşeron firmanın aldığı risk asıl işverenin de aldığı risktir. Asıl işveren müteselsil sorumluluk ilkesi gereği tüm bu ödemelerin ödetilmesi veya ödenmesinden sorumlu olduğundan; eksik yatan sigortalar, ödenmeyen maaşlar, eksik hesaplanan mesailer, ihbar ve kıdem tazminatları, kullandırılmayan yıllık izinler vb. tüm hak edişleri ve bunların cezalarını öder. Her ilçede SGK ve İŞKUR bürolarının açıldığı, SGK ödemelerinin E-Devlet uygulamarı ile cep telefonundan saniyeler içinde görüldüğü, Alo 170'i arayarak her türlü mevzuat bilgisine ulaşılabildiği teknoloji ve bilgi çağındayız. Bütün bu ödemeleri hizmetin sona erdiği gün değilse de devamında açılacak şikayetler / davalar neticesinde yıllar içerisinde ve tüm ceza, masraf ve faizleriyle birlikte ödemekten başka seçenek yoktur.

 

Taşeron Firma Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz

• Şirket ve sermaye yapısı: Çalışmayı düşündüğünüz taşeron firmanın şirket yapısını ve sermaye tutarını incelemelisiniz. Basitçe kurulabilen şahıs firmaları ve asgari sermaye ile kurularak (5-10BinTL) sorumluluğu sadece sermayesi ile sınırlı şirketler yerine yüksek sermayeli ve sorumluluğu yönetim kurulu üyelerinin tüm servetini bağlayan Anonim yapılı taşeron şirketleri tercih etmelisiniz.

• Şirketin yaşı: Taşeron şirketler yıllık ihaleler halinde iş aldıklarından ülkemizde en çok açılan / kapatılan şirketlerdir. Türkiye'de Şirketlerin ortalama ömrü 10 yılın altındadır. Kapatılan şirketlerin türü şahıs / limited ve kapanma nedenleri ise iflastır. Konu ile ilgili istatistiklere internet ortamından ulaşabilirsiniz. Eğer hizmet aldığınız firmanın seneye de faaliyette olacağından emin olmak istiyorsanız türü ve sermayesinin yanında yaşını da dikkate almalısınız. 10 yaşından büyük ve hala sektörde yer alan firmalar genellikle sağlam firmalardır.

• Referanslar: Taşeron firmaların en sağlıklı göstergelerinden biri referanslarıdır. Kurumsal firmalarla çalışmak ise kilit rol oynar. Yoğun denetimlere ve kalite standartlarına sahip olduklarından, geçmişinde veya bugününde kurumsal firmaların referanslarını barındıran firmalar en güvenilir firmalardır. Çalışmayı düşündüğünüz taşeron firmanın referansları ile iletişime geçmeli ve aldıkları hizmetten duydukları memnuniyeti öğrenmelisiniz. Taşeron firmaların referans değerlendirmesindeki en kritik veri ise; kaç senedir hizmete devam ettikleridir. Genellikle yıldan yıla firma değiştirilen bir habitat içerisinde bir işletmenin aynı taşeron firma ile yıllarca çalışılması en büyük gösterge olacaktır.

• Şirketin geçmişi: Taşeron firmaların en büyük sorunlarından birisi acemice yönetilen süreçlerin sonunda arkalarında biriken şikayetler, cezalar, davalar, icralar, borçlar ve itibar kayıplarıdır. Çalışma mevzuatı kapsamında yapılan işlemlerin zaman aşımları oldukça uzundur. Hak kaybı söz konusu olduğunda zaman aşımının dikkate dahi alınmadığı durumlar bile vardır. Dolayısıyla yapılacak her işlemin, tıpkı bir kayakçının dik ve zorlu bir yamaçtan aşağı kayması gibi profesyonelce ve mevzuata uygun biçimde yapılması gerekir. Aksi halde kayakçının peşinde oluşturacağı çığ onu yutacaktır. Çalışmayı düşündüğünüz taşeron firmayı SGK, İŞKUR, Bankalar, İcra Daireleri, Mahkemeler, Sanayi ve Ticaret Odaları vb. tüm açılardan araştırmalısınız. Taşeron firmanın sizinle çalıştığı dönemdeki tüm borçlardan sorumlu olacağınızı unutmayın.

• Şirketin konumu: Taşeronluk hizmetleri doğaları gereği uzaktan sağlıklı yönetilemezler. Taşeron firmanın asli görevi ve birincil yeteneği istihdam oluşturmak olduğundan, hizmetin alınacağı bölgedeki istihdam havuzuna hakim olması gerekir. Büyük taşeron firmalar bölge yöneticileri atayarak Türkiye'nin her bölgesinde hizmet verebileceklerini iddia ederler ve bu kısmen doğrudur. Ancak çağrı üzerine dayalı (yevmiyeci / gündelikçi) personel ihtiyacı söz konusu olduğunda hizmet bölgesinde ofis ve sürekli takip olmazsa olmaz hale gelir. Taşeron firma ile işletme arasındaki anlaşma gereği taşeron firmaya işletme içerisinde bir ofis temin edilerek iş gücü ile kontak sorunu çözülebilir fakat çağrı üzerine dayalı (yevmiyeci / gündelikçi) çalışmada taşeron firmanın bölgede yerleşik ve istihdam gücüne hakim olması gerekir. Aksi halde sağlıklı hizmet alınamaz.

 

Taşeron Firma İle Nasıl Çalışmalıyız

Doğru taşeron firmayı seçebilmek ve düzgün bir iş ortaklığı oluşturabilmek için öncelikle taşeron firma ile çalışacak işletmelerin buna hazır olması gerekir. Taşeron firmaya bakış akışı ve çözüm ortaklığının kapsamı gibi soyut kavramların özümsenmesi dışında yükümlülüklerin sözleşme ve protokoller ile netleştirilmesi gerekir. Örneğin; sözleşmede "çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları taşeron firmaya aittir" yazması asıl işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla burada riski taşıyacak olan asıl işverenin kıdem yükünü bizzat üstlenecek biçimde bir sözleşme hazırlaması daha doğru olacaktır. Örnekler çoğaltılabilir. Odaklanılması gereken ana konu taşeron firma ile çalışmak için Alt İşverenlik Yönetmeliği, İş Hukuku ve Çalışma Mevzuatı konularında bilgili olunması, yükümlülük maliyetlerinin doğru paylaştırılması ve çok sıkı bir denetim mekanizması oluşturulmasıdır. Ayrıca; taşeron firmadan yapacağı işin riski oranında teminat mektubu istenmesi de doğru bir tedbir olacaktır.

 

Doğru Taşeron Firma

Han Grup 2001 yılından beri Taşeronluk / Alt İşverenlik hizmeti veren bir firmadır. Danone, Efes Pilsen, Garipoğlu Corporate Group gibi sektörünün lideri firmalara yüzlerce personeli ile hizmet veren Han Grup'un referanslarına ve hizmet alanlarına üst menüden ulaşabilirsiniz.